Dilçin’in “Cumhuriyet’in 80. Yılında Divan Şiiri Üzerine Düşünceler” Adlı Yazısının Özeti

Dilçin bu konuşmasında Türkiye tarihindeki Divan şiiri üzerine düşüncelerini belirtmektedir.

Eski Türk Edebiyatı 13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadarki süreyi kapsamaktadır. Bu süre içinde Divan Edebiyatı da dahil birçok edebiyat yapılmıştır. Son yüzyılda bu edebiyatlara karşı eleştiriler yapılmıştır. Bu yazıda Divan şiiri üzerine yapılan eleştiriler ve değerlendirmeler ana çizgisiyle gösterilmiştir. 13 ila 19. yüzyıllarda Avrupa’nın bazı soylu aileleri şiiri desteklemiştir. Bu nedenle, divan şairlerinin kaside yazmalarının, o çağların devlet ve toplum düzenin gereklerinden biridir. 19. yüzyıldan beri binlerce beyitten oluşan eserler zaman içinde kısalaşarak eski işlevini kaybetmiştir. İşte bu değişim sürecinde mesneviler modern roman ve öykü olmuştur. Divan edebiyatının bir diğer adı da gazel edebiyatıdır. Gazeller tarihimizde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Son dönemlerde gazel de günümüz sanat anlayışına uyuşarak gazelleme adıyla tekrar sanatımıza girmiştir. Divan şiiri nazım biçimlerinden olup şu anki döneme kadar değişmeden gelen tek nazım biçimi rübaidir. Rübai, derin düşüncelerin yoğun duyguların içine sığdırılmaya çalışıldığı dört dizelik bir biçimdir.

Eski Türk edebiyatı geleneği içerisinde, diğer şairlerce onlara saygı gösterme, onların, şiirini beğenme, onlarınkinden daha güzelini ortaya koyma kendini deneyip yetiştirme gibi amaçlarla yukarıdaki nazım biçimlerinden başta gazel olmak üzere kaside ve mesnevilere nazire söyleme ya da cevap verme çalışması yüzyıllarca sürmüş bir edebiyat olayıdır. Aslında nazirelerin bazıları taklit ya da özenti niteliğinde sayılabilse de nazireler gerçekten mazmunların motif ve imajların farklı duygu ve düşünce ortamları, farklı söyleyiş ve anlatım biçimleri içerisinde yeniden düzenlenmesidir. Bilindiği üzere şiir sadece anlam değildir. Şiirin söz yapısı da çok önemlidir. Divan şiirinde söz ve anlam birbirinden ayrı düşünülemeyecek kadar birbiriyle çok sıkı bir denge ve uyum içerisindedir. Bunun yanında şairlerin ne söylediklerinin yanında, nasıl söylediklerinin de çok büyük bir önemi vardır. Çünkü, divan şairlerinin birinci amacı sözü güzel söylemek, ikinci amaçları ise başkalarından daha güzel söylemektir. Divan şiirlerine sadece türlü bilgi ve düşünceler ve bunların şerhi açısından bakmak, onların eserlerinin sanat yönünü, söz ve anlam açısından taşıdığı yapısal bütünlüğü görememek demektir. Şerh ise manzum edebi metin şerhlerinde şiir sanatı ve stilistlik konuları üzerinde pek durulmadığı gibi, eğer üzerinde durulan bir nokta varsa, da o beyitle sınırlı kalmaktadır.

Divan şairleri toplum yaşamını ve doğayı gerçekçi bir açıdan anlatamadıkları ya da soyut bir tablo çizerek anlatmaktadırlar. Oysa bunun gibi konuları işlediklerine göre somut bir tanab oluşturacak biçimde düzenleyerek duygu ve düşüncelerini bu yolla yani bir tür izlenimci bakışla anlatmışlardır. Ayrıca divan şiirinde, sevgilinin güzellik ögelerine ilişkin ya da benzeri konularla ilgili benzetmeliklerin bütün şairlerce kullanılan ortak bir malzeme olduğu açıktır. Divan edebiyatı, Türk edebiyatının tarihsel dönemlerinden biridir. Bazen yadsınan bu gerçek toplumun her kesimine açık seçik olarak anlatılması gerekmektedir.

This essay is old and is BAD.

Look at my first ever product: Todon3, conquer your tasks.

Popular Content

Subscribe to my newsletter to get updates on new posts and email only specials.

Subscribe!